6 Kasım 2013 Çarşamba

Brüksel’den döndüğümde apartmanın içinde bir kutu: içinde atkım yatak yapılmış, yanında bir kap mama ve suyla karşılaştığımda bayağ şaşkındım. Galiba bir misafirimiz vardı. Kediye alerjisi olan ben ve kediden korkan bir ailem olmasına rağmen sokaktan apartmanımıza nasıl geldiğini bilmediğimiz bir kedi bizi bulmuştu. Tanrı misafirimizdi artık. Dışarıda kalmasına kıyamadık. Kendini sevdirmişti namussuz. Bir süre apartmanda ve sokağımızda besledik. Gezi parkı olaylarında Gümüşsuyundaki evimizin mahallesinde biber gazı dahi yemişti. Ve artık seni hiç bir yere bırakamayız deyip temelli evimize almıştık. Tıpkı bir dost gibi bir aile gibi bir annenin çocuğuna yaklaştığı o koruma içgüdüsüyle.. 2 ay önceyse farklı bir eve taşındık. Eşyalarda bir takım değişikler oldu. Ayrıca bir önceki evimizde kedim sürekli evden sokağa kaçıyordu. Şimdiki evde öyle bir imkanı yok. İlk başlarda pencere açtığımız zamanda bir gözümüz hep kedimizdeydi. Acaba pencereden atlamaya çalışır mı diye? Çünkü 12. Kat telafisi yok. Neyse ki akıllı bir kedi, farkedip evden kaçma gibi bir girişimde bulunmadı. Taşındığımızdan bu yana doğru düzgün yemek yemiyor ve su içmiyordu. Sürekli farklı mamalar deniyorduk. Bir süre balık ve etle besledik. Bilmiyorum nerde hata yaptık. Şimdi kedim hasta. 4 gece üst üste yediklerini su da dahil kustu. Veterinere götürdük kan almasına izin bile vermedi. Doktor sarılık teşhisi koydu. 3 gündür günde 2 kere serum yiyor. Vitamin ve mide bulantısı için günde 4 kere iğne yapılıyor. Ama davranışları çok değişti. Kaslarında zayıflama var. Sürekli uzaklara dalıyor. Eskisi gibi eve girdiğimizde yanımıza koşmuyor. Mutfakta yemek yerken kapıda bekleyip, gözlerini dikmiyor. Kaç gündür davranışlarını gözlüyorum. Eski kedim değil. Mutlu değil gibi. Tepki vermiyor ve hala mama yemiyor. Şimdi aynı odadayız ve hiç duymadığım bir hırıltı çıkarıyor. Belki kimseye empati yapmadığım kadar ona empati yaptım. Ne demek istiyor ne derdi var niye böyle yapıyor..   
En kısa zamanda iyileşmen dileğiyle Komşu,
Seni çok seven ailen..

18 Haziran 2013 Salı


8 Nisan 2013 Pazartesi

Çok güzel bi çocuksun keşke karakterin de yüzün kadar güzel olsa

6 Nisan 2013 Cumartesi

Eski sen olmak istiyosan isteme hiçbirimiz eski gibi değiliz zten
Daha güzel masallar dinlemek istiyorum. Geçmişinden kurtulamayan bir adamın aciz dramını değil.

30 Mart 2013 Cumartesi

Nereliyim ben Dünyalı?

Pasaja hiç gitmedim.
Bigos diye bi yer varmış,önünden geçmedim.
Cafe bien nere bilmiyorum.
Gece dışarı çıkmadığım için aspava kültürüm de yok.
If'i sevmem.Çünkü 2damla kaçak votkadan dolayı alkol komasına girmiştim.
Bi de Bomonti,DavidPeople,Tektekçi yeni açılmış gündüz gözüyle görme fırsatım oldu.
Kıtır'ı severim çünkü tarihi bi yer olarak kabul ederim.
November vardı bi aralar. Noldu duruyor mu o ? Niye kimse çekim(!) yapmıyor. Siyahi bir kadın vardı. Çok güzel söylerdi.
Overall vardı. Artık kimse çekim yapmıyor
Merhaba Dünyalı, ben Ankara'lıyım.

Küçük Otto'nun müdaviyim.
Cumartesileri Offpera'yı severim.
Balkon'a uğrarım genelde yer olmaz çıkarım.
zilly'e, eelence'ye bir kere gittim. Kısaca i love Asmalımescit.
gecenin sonunda Kızılkayalar'da ıslak patlar mesela.
Cihangir çay-kahve-muhabbet 3'lüsünün semti. Firuz kafe zaten top 1'de. Ama en aşağıda yaşlı bi amcanın yeri var orası gönlümün mekanı tophane manzaralı.
Fındıklı Starbucks. Pazar sabahları sahilde yürüyüş yapınca kendimi ödüllendirdiğim yer.
İstanbul modern kafesine bi uğra derim. İstanbul'un Avrupa'nın engüzel yeri olduğunu o zmn anlıyorsun.
Aşşk kahve, soğuk bir yaz gününde rose içip, içimden geçenlere kadeh kaldırdığım yer.
Bebek, diyorum ama başka bişi sölemicem. Genelde doğum günlerini kutladığımız yer .
Nişantaşı Atiye, yazın bomboş oluyor o zmnlar gidip tadını çıkar kalabalıktan yorulduysan.
.......

Merhaba Dünyalı, ben İstanbul'lu değilim.



23 Mart 2013 Cumartesi

Müthiş Zamanlar

Sıcacık bir arkadaşlık ortamı, yanlış anlaşılma kaygıların olmadığı.Yani iyi anlaştığım insanlarla tesadüfen aynı yere düşmüştüm. Çok güzel vakit geçirmiştik. Birlikte geçirdiğimiz günleri, çok değerli anıları ölümsüzleştirdik. Hepsini teker teker kağıda döktük. Sonra herkes iyi dileklerini defterime yazmıştı.

Not:Brüksel hatırası..