25 Ocak 2012 Çarşamba

bir kız kulesi hikayesi-kaderi değiştirebilir misin?

by sevictories
Kahinin dedikleri üzerine Kral çok sevdiği kızını korumak için yaptırır kız kulesini ama kaderden kaçamaz.. Yılan gelir bir meyve sepetinde..ve bulur.. denizin ortasında imkasız dedikleri yerde..
Bir başka rivayet ise Leandros ile Hero'nun hikayesi..Sevenlerin arasına girmiş deniz..Deniz masumdu; onun bir suçu yoktu. Kıskananlar sebep oldu. Belki onların bir suçu yoktu. Kader böyledi. Kader değişmezdi..

Herkesin bir hikayesi var .. 
Kız kulesinden hallice..
Ezberbozan ve derinden..

19 Ocak 2012 Perşembe

happy b day Janis..

thugf***ker Disco Gnome

17 Ocak 2012 Salı

Ünlü blogger Buğra Levent, Sevictories'te...


Moda bloglarını takip edenlerin sıklıkla karşılaştığı bir isim..
Değerli blogger Buğra Levent..
Bu ayın trendlerini sevictories okurları için paylaştı..
Buyrunn iyi okumalar..


"Beni iyi tanıyanlar bilirler, trend raporu hazırlamaktan hiç hoşlanmam. Hatta şimdilerde 1.yaşını kutlayan TheMagger'dan bu yüzden ayrılmıştım. Modayla haşır neşir 5 ay geçirdikten sonra farklı kariyer beklentileri içine girmiştim.

Her neyse, tekrar bundan bahsetmek değil niyetim. Sadece Pre-Fall kolleksiyonlarıyla gelecek sezonu kavramaya çalıştığımız şu Ocak ayının moda dünyasında üstlendiği "geçiş ayı" tanımını kafanızda değiştirebilmek.

Koleksiyonları biraz olsun inceleyebildiğimde- İtiraf: Catwalk görselleri incelemekten hiç hoşlanmam!- pek çok trendin bizi beklediğini görünce, sizleri biraz olsun "Acaba bu sezon nasıl stil sahibi olunur?" derdinden kurtarmanın boynumun borcu olduğunu hissettim sadece!

Madde 1: Efsanevi moda editörü Diana Vreeland gibi "Why Don't You?" diyerek başlamak istiyorum sözüme. Neden bir kürkü must have listenize eklemiyorsunuz? (Bknz. Vogue Türkiye'nin Ocak sayısının kapağındaki Vionnet kürk!) Ama tabii ki Atıl Kutoğlu'nun şahane kürklerini de göz ardı etmeyin derim!

Madde 2: Bu sezonun en önemli detaylarından biri de "Fetiş", hatırlatırım. Anlayacağınız yeni sezon bizi "baştan çıkarmaya" yemin etmiş. Benim en sevdiğim tasarımcı olan Tom Ford'un kırmızı rujları ve oldukça şık kemik gözlükleri;Victoria's Secret'ın ışıltılı erik, saf menekşe ve kehribar içeren baştan çıkarıcı parfümü; Gianvito,Dior ve Emilio Pucci'nin uzun çizmeleri bu stili benimsemede yol göstericiniz olsun!

Madde 3: Alexander Wang, Michael Kors, Vakkorama ve Stefanel, Isabel Marant gibi yıldız markaların oldukça şık kazak tasarımları var. Bu soğuklarda stylish görünmenin kolay yolu olduğunu rahatlıkla

söyleyebilirim! Yün ya da kaşe pantolonlarla kombin etmenizi önerirken; bugralevent.blogcu.com'un risk almayı seven okurlarına da deri pantolonları da esgeçmemelerini öneririm!

Madde 4: Yükselen Amerikan modası! Şimdi belki de bana "Batı özentisi" vs. diyeceksiniz( ?!); ama Amerika'nın gerek moda gerekse moda dergiciliği alanında hem klasik, hem detaycı, hem de zeki bir çizgisi var ve bu çizgiyi muhafaza etmeyi çok iyi başarıyor. Bir kere tasarımcılarına çok iyi sahip çıkıyorlar (Bknz. CFDA Vogue Moda Fonu) .

Amerikan modasında gönlümde yatan isim her ne kadar Tom Ford olsa da, Tommy Hilfiger da gerek düzenli aile yaşantısıyla gerekse tasarım anlayışıyla sevdiğim isimlerden. Hatta bu ay ELLE'in konuk editörlüğünü üstlendiğinden, dergi için oldukça başarılı moda makaleleri yazmış,okumalısınız!

Ve Amerikan modasından bahsetmişken Sex And The City gibi gardıroplardan ilişkilere hükmedebilen "kült" bir filmi esgeçmek olmaz! Carrie'nin Loubitin'lerini görünce ya da o muhteşem Vogue çekimi sahnesini izleyince hala heyecanlanmıyor muyuz sizce?

Madde 5: "Giyinirken eğlenmeyi bilmek" ve muzırlığınızla adınızdan söz ettirebilmek zor değil! Çok sevdiğimiz The Sartorialist'in http://thesartorialtwist.com/ daki eğlenceli moda oyununun bir parçası olabilirsiniz. Muzır olmanın bir yolu da stilinizde farklılık yaratacak egzantirik parçalar kullanmaktan geçiyor. Bu yüzden farklılığıyla ve yeteneğiyle gurur duyduğumuz Burak Uyan'ın tasarımlarını bir inceleyin derim! Givenchy by Riccardo Tisci' nin sarı kalem eteği, Miu Miu'nun renkli kemik gözlükleri önerebileceğim diğer parçalardan!

Madde 6: Aslında önemli olan sezonu A'dan Z'ye keşfetmek değil; her sezon mükemmel parçaları-yani bir nevi "zamansız" parçaları- gardırobunuzda bulundurabilmeniz. Bu parçalar hangileri mi? Burberry bir trençkot, Margiela ya da YSL tasarımı bir ceket ya da markası farketmeksizin-şık olması yeter!- klasik bir beyaz gömlek. Eğer maddi durumunuz elveriyorsa klasik bir Chanel çanta pek tabii!

Madde 7: Madem "trend raporu"hazırlamaya koyuldum, yazacağım bu son maddede güzellik trendlerini yazmazsam iyi bir iş kotaracağımı hissedemeyeceğim! Makyaj dahisi Bobbi Brown'un mükemmel renklerdeki far paletleri,YSL ve Giorgio Armani'nin kırmızı rujları, Dior'un altın saçan ojeleri, Estee Lauder'ın aydınlatıcı pudrası, Clinique'in muhteşem dokudaki fondoteni ve tüm bunların dışında her daim kışkırtıcı Chanel No.:5 parfümle, Victoria's Secret'ın nemlendirici el kremleri bu sezon must-have listenizde olsun!"

http://www.trendturkiye.net/2012/01/trend-raporu/
http://bugralevent.blogcu.com/

7 Ocak 2012 Cumartesi

yanlışlar yapıp mutlu olanlara gelsin..


Live your life and just be your self cause you’re somebody special cause somebody loves ya
Your life so just be your self cause your somebody special cause somebody loves ya
Someone loves your life, life, hey hey I can see you shining shining I can see you shining With light light hey hey I can see you shining shining I can see you shining bright

In America today, people seem they lost their way
They don’t know they’re wrong from right
Something something just aint right
Cause On TV in Magazines all I see is violent things
Killers here and killers there killers seems to be everywhere
Where did all the healers go, I don’t know I don’t know
Maybe all the killers killed them yo Carlos lets save the children
Lets build their minds up & build their spines up
Teach em how to stand proud teach say it just say it loud

I am somebody, I am somebody, I am somebody, somebody I am somebody
I am somebody, I am somebody, and you can
Be who you want to be, go where you want to go love who you want to love - hey

It’s your life so just be your self cause you’re somebody special cause somebody loves ya
Your life so just be your self cause your somebody special cause
Someone loves your life, life, hey hey I can see you shining shining I can see you shining with light light hey hey I can see you shining shining I can see you shining bright Hey Hey

In America today, people call up in pain
Lets try to help them change & stop this suffering
Teach em how to stand for something don’t let them stand for nothing
Teach em how to stand proud teach say it just say it loud

I am somebody, somebody I am somebody, I am somebody, I am somebody, & I can
Be who I want to be, go where I want to go love who I want to love – hey & you can
Be who you want to be, go where you want to go love who you want to love – hey

I am somebody, I am somebody, I am somebody, somebody I am somebody
I am somebody, I am somebody, and you can Be who you want to be, go where you want to go love who you want to love – hey
cause someone loves my life, life
hey hey I can see you shining shining I can see you shining with
Light light hey hey I can see you shining shining I can see you shining bright

6 Ocak 2012 Cuma

şizofrenik sancılar I

Sancılı bir karın ağrısıyla uyandı. Regl olmuştu.Randevularını iptal etmek zorunda kaldı. Tabiki nedenini söyleyemedi. Belki anlayışla karşılarlardı. Ama tersi ihtimalle uğraşmak istemedi. Rahatsızım biraz bahaseiyle kestirip attı. Farklı yoga pozisyonlarına girdi. Bir türlü geçmiyordu. İlçlara karşıydı. Ağrı kesici almak zorunda kaldı. Ve tekrar geri yattı..
Günlük hayatında hiç olmadığı kadar hırçındı.. Biyolojik olarak çektiği acı düşüncelerine bulaşmıştı.. Ona buna saldırdı. Yalnız kaldı. Kalabalığa karıştı. Bir arı oldu çiçeklere bal kondurdu. Mavi bir balon oldu. Gökyüzünün rengiyle kayboldu.. Sarı bir sayfaya siyah bir mürekkep oldu, aktı..
Gözlerini araladı. Herşey bulanıktı. Derin bir nefes aldı. Tekrar uykuya yattı..
Bal rengi perdeler aralanmamıştı. Gün ışığıyla dolan oda perdelerden süzen ışıkla turunculaştı.. Herşey dağınıktı.. Beraber yaşadığı sevgilisiyle karar vermişlerdi günler öncesinden.. Beyinleri uyuşana dek uyuyacaklardı. Sarılacaklardı..Öpüşeceklerdi.. Uyandıklarında açık olan müzikle dans edeceklerdi.. Dansın yorgunluğuyla, müziğin etkisiyle tekrar uyuyacaklardı.. Biraz daha uyuşup birazcık daha sarılacaklardı..
Gözlerini aniden açtı. Bilinçaltıyla savaşında kendi kaybetti. Rüyayı görmüştü ama gözlerini açmıştı. Sevmişti, mutlu olmuştu ama uyanmıştı..




Just Jack "Writer's block" ile just-jack