19 Kasım 2012 Pazartesi

Hayat bazen çok "soğuk bir odada yalnız uyumak gibi".. Cümlesinde altı çizili olmayan kelimeyi bulunuz.

16 Kasım 2012 Cuma

Mohombi

Mohombi diye bir ulke var kesfedilmemis. Dusunce yok sade mutluluk. Gunes her zaman parildar altin sarisi isigini eksik etmezmis.bir golge oldugunda da hep agaclarin golgesiymis. Meyveler hep tazeymis. Cunku agaclar hic taslanmazmis. Cunku dedim ya dusunce yok mutluluk varmis. Adı sanı yok. Duyulmamış. Duyulmak istemezmiş, korkmazmış da. Kötü insanların istilasından. Bihabermiş çünkü bilmezmiş kendinden başka bir dünyanın varlığından. Mutluluktan oluşan bir ada gibiymiş Mohombi.sadece mutluluktan sağlarmış geçimini. Sorgulamış insanoğlu gibi gerçeğini. Ama bulamamış aslının nerden geldiğini. Hep inanmış bir kaynak var beni yaratan. Şans eseri olabilmem mümkün mü diye sormuş ama nafile cevap veren olmamış. Mutlu olmaya hep devam etmiş kıymetini bilmiş. O mutlu doğmuş aslına ihanet edemezmiş. Üzgün olmak harammış yakışmazmış. Zaten mutluluktan başka bir duygu tatmamış. O yüzden hep teşekkür edermiş uçsuz bucaksız gökyüzüne, gökyüzüyle aynı renkteki denizlere, yemyeşil ormanlara, altın sarısı kumsallara.. İşte Mohombi böyle yaşarmış yalandan mutluluğun olmadığı bir dünyada inadına..

4 Kasım 2012 Pazar

"21. yüzyıl yalnızlıkları" beton gibi, ağır bir yük gibi geliyor  kulağa? Taşıyamadığın, altında ezildiğin bir yükmüş gibi..
Ama dikkatli bak! Bunun altında görmediğin çok şey, kaçırdığın çok ayrıntı olabilir.
 Kalabalık içindeki hissetiğin yalnızlıkları ya da edilgen varoluşuna ortak edemediğin sözde özneleri kenara bırak bi! Kendi mutluluğunla verdiğin savaşı sonsuz kazanamadığın sürece yalnızlık her yerde aynı yalnızlık. Kendinle başbaşa kaldığında ..Başka birinin yatağında uyandığında.. O içinden gelen gerçek parıltı gözlerine yansımadığı sürece, güzel bir güne sevgilinin yanında heyecanla uyandığından 5 dakka sonra bile yalnızsın. Önce her yere taşıdığın, kendi bedenine mutluluğu getir. Keşfedemediğin 'sen'le beraber olup, iç huzuru onunla birlikte inşa ettiğinde başka birinin yalnızlığına ortak olmayı dene. Bu dengeyi sağlayamayıp, üstüne başkasının mutsuz benliğini kendine yama etmiş o kadar çok insan var ki, niceleri sevişerek evlenip, kendilerini saygıyı yitirmiş bulan..
'Evlilik', günümüzde şekilcilikten ibaret. Kadınların hem doğurganlık yaşını düşünüp, hem  'evde kalmış'lık tabusuyla aceleci olmaları değil mi bizi 2 kişilik yanlızlığa sürükleyen. Sonra gelsin dayak gitsin psikolojik savaş..  Aile hayatına yeni düzenlemeler gelmeli evlenmeden çocuk sahibi olmak gibi, çevre baskısı ortadan kalkmalı. Başka birinin hayatına destursuzca ortak olma fikri pek hoş değil.
'Doğru' kişi seni bulana kadar.
Sen kendinle barışana kadar.
Öbür türlü yalnızlığa alışana kadar.
Biri gelip tahammül sınırlarını aşana kadar.